Bu çalışmanın amacı öğretmen adaylarının Türkçe dil hassasiyetlerini belirlemektir. Nitel
araştırma desenlerinden olgu bilim (fenomenoloji) desenine uygun olarak hazırlanan bu
çalışmaya bir devlet üniversitesinin üç farklı ana bilim dalında (Sınıf, Türkçe ve İngiliz
Dili Eğitimi) eğitimine devam eden 17 öğretmen adayı katılmıştır. Öğretmen adaylarının
dil hassasiyetini belirlemek için yüz yüze görüşmeler yapılmış, bu görüşmelerde
katılımcılara bir video barındırma sitesinden alınan ve birtakım dilsel sorunların olduğu ses
kayıtları dinletilmiştir. Katılımcılara 3’ü ses kayıtlarıyla ilgili olmak üzere 7 soru
sorulmuştur. Katılımcıların sorulara verdikleri cevaplar içerik analiz tekniği kullanılarak
iki uzman tarafından analiz edilmiştir. Yapılan analiz sonucunda, katılımcıların dil
hassasiyet düzeylerinin arzu edilen düzeyde olmadığı, özellikle karşısındaki kişinin
yabancı kökenli kelimeleri kullanması durumunu doğal karşıladıkları ve bunu fark
edemedikleri gözlemlenmiştir. Ayrıca, katılımcıların dil hassasiyet düzeylerinin bölümler
arası farklılık gösterdiği, konuşmanın içeriğinin bilgilendirici olması halinde dilbilimsel
hataları göz ardı edebildikleri, dil hassasiyetleri ile ilgili öz değerlendirmelerinin birçok
katılımcı için elde edilen bulgularla paralellik göstermediği, katılımcıların büyük
çoğunluğunun karşısındaki kişi/kişiler hatalı bir dil kullanımı yaptığında herhangi bir
reaksiyon göstermediği, dil hassasiyeti kavramı ve dil hassasiyetine sahip olan bire ylerin
özellikleri konusunda ön bilgilerinin iyi düzeyde olduğu tespit edilmiştir.
This study aims to determine the Turkish language sensitivity of the prospective teachers.
The phenomenological study design of the qualitative research methods was adopted in the
study and 17 prospective teachers who were studying in the Departments of Primary
School Teaching, Turkish Teaching and English Language Teaching in a state university
participated. To determine the language sensitivity of the teacher candidates, face-to-face
interviews were conducted, and during these interviews, the participants listened to the
audio recordings taken from a video hosting site with some linguistic problems. 7
questions were asked to the participants, 3 of them were related to the audio recordings.
The participants’ answers were analysed by two experts using the content analysis
technique. As a result of the analysis, it was observed that the level of language sensitivity
of pre-service teachers was not at the desired level, especially when a person used foreign
words, they did not realize it. Besides, it was found that the language sensitivity levels of
the participants differed across the departments, they could ignore linguistic errors that if
the content of the speaker was elucidator, the self-assessments of many participants
regarding the language sensitivity did not match the findings obtained in the study, the vast
majority of the participants did not show any reaction when the person (s) used a wrong
language, they had sufficient preliminary knowledge about the concept of language
sensitivity and the individual having it.