Bu çalışmanın amacı Türkçeyi yabancı dil olarak öğretenlerin artırılmış gerçeklik uygulamalarına ilişkin algılarını metaforlar aracılığıyla saptamaktır. Bu amaç doğrultusunda araştırmaya katılan öğretim elemanlarından artırılmış gerçeklik uygulamalarına yönelik metafor üretmeleri ve gerekçelerini sunmaları istenmiştir. Olgubilim deseniyle yürütülen bu araştırmanın verileri 2023-2024 eğitim öğretim yılının güz döneminde Türkiye’deki çeşitli devlet ve vakıf üniversitelerinin bünyesinde bulunan Türkçe öğretim merkezlerinde görev yapan 42’si kadın 18’i erkek olmak üzere toplam 60 öğretim elemanından toplanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu belirlenirken kolay ulaşılabilir örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Veriler çevrimiçi ortamda hazırlanan bir form aracılığıyla toplanmış, verilerin analizinde içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırma sonucunda artırılmış gerçeklik uygulamalarına yönelik 49 farklı metaforun üretildiği altı ayrı kavramsal kategori elde edilmiştir. Bunlar; gerekli ve zorunlu bir unsur olarak artırılmış gerçeklik uygulamaları, destekleyici bir unsur olarak artırılmış gerçeklik uygulamaları, kullanışsız bir unsur olarak artırılmış gerçeklik uygulamaları, eğlence unsuru olarak artırılmış gerçeklik uygulamaları, gerçeklik algısını artırıcı bir unsur olarak artırılmış gerçeklik uygulamaları ve yenilikçi bir unsur olarak artırılmış gerçeklik uygulamaları başlıkları altında sınıflandırılmıştır. Çalışmanın alt problemleri doğrultusunda Türkçeyi yabancı dil olarak öğreten öğretim elemanlarının ürettikleri metaforların oluşturulan kategorilere göre dağılımları incelenmiştir. Elde edilen sonuçlardan hareketle çeşitli önerilerde bulunulmuştur.
The aim of this study is to determine the perceptions of Turkish as a foreign language teachers about augmented reality applications through metaphors. For this purpose, the instructors participating in the study were asked to produce metaphors for augmented reality applications and present their justifications. The data for this study, conducted using a phenomenological design, were collected in the fall semester of the 2023-2024 academic year from a total of 60 instructors, including 42 women and 18 men, working at Turkish language teaching centers within various public and private universities in Turkey. The convenience sampling method was used to determine the study group. The data were collected through an online form and content analysis technique was used to analyze the data. As a result of the research, six different conceptual categories were obtained in which 49 different metaphors were produced for augmented reality applications. These were classified under the titles of augmented reality applications as a necessary and mandatory element, augmented reality applications as a supportive element, augmented reality applications as an impractical element, augmented reality applications as an entertainment element, augmented reality applications as an element that increases the perception of reality, and augmented reality applications as an innovative element. In line with the sub-problems of the study, the distribution of the metaphors produced by the instructors who teach Turkish as a foreign language according to the categories created were examined. Based on the results obtained, various suggestions were made.